Kalbindeki anahtarı bulmayı çalışıyordum.Şimdi ise kafamdaki bütün sorularla gökyüzüne bakıyorum.İhtiyacım olan tek şey sensin.Zaafım var.Alıkoyamıyorum kendimi.
Seni tanıyorum.Evet, seni tanıyorum.Beni kırmak için yapmadığını biliyorum.Kendimden eminim.İhtiyacım olan tek şey kalbinin sesi.Tüylerimi ürpertiyorsun.Kafayı yediğimi düşünmeme sebep oluyorsun,bütün olanların suçlusu benmişim gibi hissetmemi sağlıyorsun.Tamamen…Acı içindeyim.
Şimdi bir kaç kadeh birşeyler yudumlarken yakaladın beni.Evet,kıyaslayamıyorum seni,bilmiyorum.Sadece bu ateşten sonra hayatta kalacağımı umuyorum.Sinirliyim,birazda kararsız.Elim acıyan yerlerimin üstünde ,dua ediyorum.Bu karmaşadan ruhsal olarak canlı çıkabilmek için.
Beni paramparça bir halde yakaladın.Yıldızlar kadar parlak ve göz alıcı.. Beni güneş gibi aydınlattın.Ama sonra kayboldun.Artık Her saniye işkence gibi geliyor.Cehennemin üzerindeki bir yolculuk misali.
Yalnız hissettiğim her gece ruhunla dans ederken ,yüzünü bile zar zor hatırlıyorum.Ve Aramızdaki tek bağ sadece uzaklardan gelen sessizlik.Gözlerindeki gururla gülümsediğini düşünüp can buluyorum,ah çeken bir aşkla…Küçümser misin acaba?
Sanki sen değilde ben göçmüşüm gibi.Bütün gece ayaktayım.Kendime iyi olduğumu söylüyorum.Fısıltını duyuyorum.
Küçük adımlarla üzerine çıktığım sandalyedeyim şimdide. Ve bıraktım kendimi.Kimsenin göremediği yerde kuru ve cansızım artık.Hiçbir delil yok ortada ama sen soğuk kaçınılmaz en büyük kanıtsın.Sen kötülük, hayattaki yol ve gerçeksin.Sen canlanan başlangıç ve soykırımsın.Ve ben sana doğru giden yolda merak içerisinde izliyorum.
Hiçbir zaman benim gibi hissetmeyeceğini biliyorum ve ben senin tam karşında parçalara ayrılıyorum ve ben dünyayı yakıp ilmiği bağlıyorum.

Leave A Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir